"Hiçbir şey bilmeyen hiçbir şeyi sevemez. Hiçbir şey yapmayan,
hiçbir şeyden anlamaz. Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir. Oysa anlayan hem sever, hem her şeye karşı duyarlı olur, hem de görür. Bir şeyde ne kadar çok bilgi varsa o kadar çok sevgi vardır. Bütün meyvelerin aynı anda olgunlaştığını sanan kişi, üzümleri hiç tanımıyor demektir." Paracelcus
***
Sevmek bir sanat mıdır? Sanatsa, sanat bilgi ve çaba gerektirir. Sevme sorunu, genellikle "sevilme sorunu" olarak görülür.
***
Gelecekteki tek kesin şey ölümdür.
İnsan, "aklıyla" kendisinin, öteki insanların, geçmişinin, gelecekte olabileceklerin farkındadır. Kendisini ayrı görmesi, payına düşen yaşam süresinin KISALIĞINI bilmesi, İSTEMEDEN doğduğunu, istemese de öleceğini, sevdiklerinden önce öleceğini ya da sevdiklerinin onu bırakıp gideceğini düşünmesi, yalnızlığının, ayrılığının, doğanın ve toplumun karşısında çaresizliğinin BİLİNCİNDE olması; bütün bunlar onun varlığını dayanılmaz bir işkenceye çevirir. Bu işkenceden kurtuluşun yolu, insanın kendisini öteki insanlarla ve dış dünyayla tamamlamadır.
***
Sevgisizlik, insanda huzursuzluk yaratır. (İnsanın kendisiyle barışık olması, kendini sevmesi çevresiyle barışık olmasının ve "ötekilerle" birlikte yaşamanın ön koşuludur.)
İnsanlar, birbirlerini araç olarak gördüğü sürece ne sevgi ne huzur olabilir.
İnsanlar birbirlerini "amaç" olarak görürse sevgi olabilir.
Demokrasiler topluma katılma yollarının çok seçenekli olduğu rejimlerdir. İnsanları yalnızlıktan çıkaran, birbirleriyle iletişim kurma, dolayısıyla "anlaşılma" olanakları üreten rejimlerdir. Sevgisizlik ve kapalılığın risklerini azaltan rejimdir demokrasi.
***
Sevgi olmasa, insanlık birgün bile yaşayamazdı.
Mazoşist, başkasına sığınarak var olma yolunu seçer.
Sadist, kendisine taparcasına bağlı olanlarla var olur. Sadist kullanır, aşağılar, incitir. Mazoşist de, sadist de yalnızca koşulsuz bağlılıkla var olur, sevgiyle değil.
***
Sevgide iki varlık bir olur, farklılıklarını koruyarak ve iki ayrı varlık olarak kalarak.
Saygı ve sevgi ancak özgür ilişkilerle olanaklıdır. Bağımlılığın olduğu yerde saygı olmaz.
Mevlana'nın "yer ve gök" metaforu etrafındaki açıklamalar, insanın "tamamlanması" üzerine çok değerli bir örnektir.
***
Bencil insan başkalarını sevemez, kendini de sevmez.
Sevebilmek için olgun (olmuş) bir kişilik gerekir.
Çağdaş insan öteki insanlara ve doğaya yabancılaşmıştır.
Çağdaş insan otomata dönüşmüştür, otomatlar sevemez.
Narsistlerden oluşan toplumda sevgi de olmaz, huzur da.