Immanuel Wallerstein etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Immanuel Wallerstein etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mayıs 2019 Pazar

Modern Küresel Sistem

"Değişmeyen tek şey değişimdir" sözü çok yaygın kullanılıyor. "Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz" demiş Herakleitos. "Düne ait ne varsa dünle beraber gitti, bugün yeni şeyler söylemek lazım" demiş Mevlana...

Zaman zaman bir kısım kitaplardan (farklı alanlardan)
alıntılar ve yorumlar yapıyorum. Bunu yaparken, yeni birşeyler söyleme amacım yok. Zira gök kubbe altında söylenmemiş hiçbir şey yok. Yalnızca ve özellikle kendim dünyayı ve yaşam yolculuğunu anlamaya çalışırken, blog yazılarıyla da bunu paylaşmaya çaba gösteriyorum. Okuduklarımın kendimde kalması, okuduğum kitaplara ve verilen emeklere haksızlık diye düşünüyorum. 
Bu yazıda da çok kısa alıntılarla küresel gidişatla ilgili kitaplara dikkat çekmek istedim:

Immanuel Wallerstein'ın editörlüğünü yaptığı Modern Küresel Sistem kitabı, Jerry Kloby'nin Küreselleşmenin Sefaleti isimli kitabı gibi ezberleri bozan içeriklere sahip. Jerry Kloby, "Üç merkezileşmiş alanın her birinin zirvesinde ekonomik, politik ve askeri elitler bulunur. Bunların hepsi de birbiriyle bağlantılıdır ve ABD'nin yönetim elitlerini oluştururlar" diyor.  Küresel politikaları belirleyen de bu üç alanın elitleridir. Tarihsel evreler, aktörler, süreçler, ilişkiler, yönelimler ve faktörler açısından  kitaptaki yazılar küreselleşmeyi anlamak için oldukça zihin açıcı.

***
Wallerstein, editörlüğünü yaptığı kitapta 'küreselleşmeyi' sorgularken "geçmiş, gelecek, kapitalizm ve küresel ekonomi" değişkenleriyle bugünkü dünyayı yorumlama çabalarının derlendiğini belirtiyor.
En önemlisi, bugünkü kapitalist küresel sistemin 500 yıldan daha fazla bir süreden beri var olduğudur. Küreselleşme tarihsel bir olgudur, çünkü sürekli evrilmekte ve kendini yenilemektedir. 
Kitabın iddia ettiği gibi "Ve tüm sistemler gibi bizim modern küresel sistemimiz de ölümlü" müdür acaba?

***
Küreselleşme, pazarın dünya genelinde genişlemesine dayanır. Tarih boyunca 'merkez bölgeler' oluşmuştur. Burjuvazi aracılığıyla bu bölgeler büyümüştür. Kapitalizm bu bölgeler aracılığıyla küresel genişleme evresinde toplumlar arasındaki eşitsizliği büyütmüştür. Tabii ki bu eşitsizliğin bağımsız değişkeni ekonomidir. Ekonomik eşitsizlik olunca diğer tüm alanlardaki eşitsizlik de doğal bir sonuç olmaktadır. Çünkü, bugünkü küreselleşme ayrımcı ve dışlayıcıdır. 

***
1492'de Amerika'nın keşfiyle başlayan ticaret seferberliği ve merkantilizm ruhu devam etmektedir. Bu devamlılık ülkeler, toplumlar ve sınıflar arası eşitsiz bir durum ortaya çıkarmış ve bu eşitsizlik gittikçe beslenmiş ve bugün çok daha yıkıcı bir kimlik kazanmıştır. Avrupa, Kuzey Amerika, Doğu Asya, Afrika, Arap ve İslam Dünyası ülkeleri ve Güney Amerika farklı kategoriler oluşturmuştur. 

***
Küresel hiyerarşiyi ve eşitsiz işbölümünü anlamak için iyi bir kitap, Modern Küresel Sistem