"Demokrasi aslında demopedidir, yani halkın eğitimidir" diyordu Cemil Meriç. Ali Fuat Başgil'in Demokrasi Yolunda isimli kitabının özeti de bu cümlede yatıyor.
(Ali Fuat Başgil, Demokrasi Yolunda, Yağmur Yayınevi, 1961)
(Ali Fuat Başgil, Demokrasi Yolunda, Yağmur Yayınevi, 1961)
Başgil'in Türk akademi tarihinde seçkin bir yeri vardır. 27 Mayıs sonrası akademiden uzaklaştırılan diğer 147 değerli bilim insanı gibi. Belki daha fazlası. Başgil 27 Mayıs darbecilerine karşı onurlu bir duruş sergilemiş, esaslı bir demokrasi mücadelesi vermiştir. Sonuçta kaybetse de, sözde kazananlar kadar kaybetmemiş, onuruyla tarihte yerini almıştır.
***
Demokrasi Yolunda isimli çalışmasından bazı kısımlar aktaracağım. Ancak, siyaset bilimine ve demokrasi kuramlarına ilgi duyanların okuması gereken bir kitap. İlk baskının ne zaman olduğunu bilmiyorum. Ben 1961 baskısını okuma fırsatı buldum.
Kitaptan bazı alıntılarla sizleri baş başa bırakıyorum:
* Önce hakkı ve hakikati bil ki, hak ve hakikat ehlinin kimler olduğunu bilesin.
* Demokrasi her şeyden önce bir gönül işi ve toplumsal terbiye meselesidir. Demokrasi terbiyesinin ahlaki formülü şudur (s. 6):
İyiliği ve adaleti sevecek, kötülükten ve zulümden nefret edeceksin. Yalnız nefret edip durmayacaksın, hem de onunla mücadele edeceksin; gücün yetiyorsa elin kolunla; değilsen sözlerinle ve yazılarınla; buna da gücün yetmiyorsa kötülük ve zulüm yapanlardan yüz çevirip onlara selam vermemek ve merhaba dememek suretiyle mücadele edeceksin....
* Hükümetin görevi, fitne ve fesadı (bozgunculuğu, kargaşayı) önlemek, anlaşmazlıkları ve çatışmaları halletmek suretiyle adalet ve hakkaniyeti hakim kılmaktır (s. 7).
* İktidara serbest ve güvenilir seçimlerle geliş, bir hükümetin demokratik olması için ilk şarttır, fakat son şart değildir. Demokratik bir hükümet, iktidarı hukuk prensipleri ve insan hakları üzerinden kullanır. Bu prensip ve hakların başında ise, vatandaşların hürriyet ve müsavat (eşitlik) hakları gelir. Bunlar da devletin anayasasında gösterilir (s. 14).
Kitap ağırlık olarak "hürriyet mefhumu" (özgürlük kavramı) ve demokrasi üzerinde durmakta, demokrasinin kökenlerini ortaya koymaktadır. İsonomia, isegoria, oligarşi, mutlakiyet gibi kavramları da irdeleyen kitap, dönemine göre hayli ileri düşünceleri içermektedir.
İlgilenenler kitabı edinebilirler. İnternette hala baskısı yapılıyor gözüküyor.
Son bir cümle:
İnsan yaşamak, hayattan kam (lezzet) almak hırsına ve bu hırsın yarattığı kin, intikam, iki yüzlülük, kıskançlık ve tembellik gibi hastalıklara sahiptir (s. 17).